EMEKLİ AYLIKLARI NEDEN DÜŞÜK?
Emekli aylıklarının düşüklüğü Türkiye’de sosyal güvenlik sisteminin en önemli sorunlarından biridir. Bilindiği gibi 2025 yılı sonu itibarıyla en düşük emekli aylığı hazine katkısıyla 16 bin 881 TL iken ortalama emekli aylığı 2025 yılı ikinci yarısında 21 bin TL civarındadır. Görüldüğü gibi en düşük emekli aylığı ile ortalama emekli aylığı birbirine oldukça yakındır. Ortalama emekli aylığı en düşük emekli aylığının sadece yüzde 24 fazlasıdır.
En düşük emekli aylığını hazine katkısıyla tamamlama işleminin başladığı 2019 yılında en düşük emekli aylığı 1.000 TL iken ortalama emekli aylığı 2.090 TL idi. Ortalama emekli aylığı en düşük aylığın yüzde 109 fazlasıydı. Diğer bir ifadeyle 2019’daki düzey korunmuş olsa ortalama emekli aylığının 21 bin TL değil 35 bin TL’nin üzerinde olması gerekirdi. Emekli aylıklarında dibe doğru yarış yaşanıyor. Emekliler dipte eşitleniyor. Bu durum emekli aylıklarının alım gücünü düşürüyor ve emekli yoksulluğunu artıyor.
Kaynak ve açıklama: SGK ve DİSK-AR verileri. Ortalama emekli aylığı emeklilere yapılan aylık ödemelerinin pasif sigortalı dosya sayısına bölünmesiyle bulunmuştur. 2025 Temmuz ortalama aylığı yaklaşıktır. Türkiye’de emekli aylıklarının düşüklüğü ve artırılması gündeme geldiğinde buna karşı çıkmak için ileri sürülen iddiaların başta geleni kaynak yokluğudur. Emekli aylıklarının kaynak olmadığı için artırılamadığı iddiası tekrarlanıp durur. Bu iddiaya paralel olarak ileri sürülen bir diğer iddia ise emekli sayısının fazlalığı diğer bir ifadeyle aktif-pasif oranının düşüklüğüdür.
Önce şu emekli sayısı çok, aktif-pasif oranı çok düşük iddiasından başlayalım. Aktif pasif oranı sadece Türkiye’de değil olgun (eski) sosyal güvenlik sistemi olan bütün ülkelerde düşmektedir. Pek çok Avrupa ülkesinde bu oran 2’nin altındadır. Türkiye ile benzer aktif-pasif oranına sahip çok sayıda Avrupa ülkesi vardır. Bu konudaki ayrıntılar için DİSK-AR Tarafından hazırlanan “Türkiye’de Emeklilerin Durumu” (Temmuz 2025) araştırmasına başvurulabilir: https://arastirma.disk.org.tr/?p=12960
Emekli Yüzde 43 Kaybetti
SGK verileri emeklilerin pastadaki payının hızla küçüldüğünü gösteriyor. SGK verilerine göre dosya başına yıllık ortalama emekli aylığının kişi başına düşen GSYH içindeki payı dramatik biçimde geriledi. Asıl ölçü budur. Hesap basittir. Her bir emekli dosyası için yıllık ortalama ödeme nedir, o yılın kişi başına gayri safi yurt içi hasılası (pastası) nedir, birbiriyle oranlayınca gerçekler gün ışığına çıkmaktadır.
2009 yılında (yani sözde reform yasası olan 5018’den hemen sonra, yasanın etkileri henüz görülmeden önce) ortalama emekli aylığının pastadaki payı yüzde 58 imiş. Ortalama emekli aylığı kişi başına GSYH’nin neredeyse yüzde 60’ına yakınmış. Bu oran sonraki yıllarda -küçük dalgalanmalar hariç- düzenli olarak gerilemiş. 2018 yılında yüzde 45’e düşmüş. 2019 yılında başlayan tamamlama işlemiyle bir miktar artmış ancak daha sonraki yıllarda düşmeye devam etmiş ve 2024 yılında yüzde 33 olmuş. Sözün özü 15 yıl önce pastanın yüzde 58’ini alan bir emekli 2024 yılında yüzde 33’ünü alır olmuş. Bir diğer ifadeyle emeklilerin pastadaki payı yüzde 43 küçülmüş (Grafik 1).
Daha basit biçimde anlatmak gerekirse, eğer emeklilerin pastadaki payı korunsaydı, eğer emekliler 15 yıl önce aldıkları payı alabilselerdi bugün ortalama emekli aylıkları yüzde 75 daha yüksek olabilirdi. Kaynak var, tercih yok! Durum çok net: Emekli aylığınızı 1,75 ile çarpın. Bulduğunuz miktar olması gereken en az emekli aylığınızdır.
Kaynak: SGK, TÜİK, SBB verilerinden hesaplanmıştır
Peki bunu nasıl yaptılar? Devleti ve SGK’yi şirket gibi yöneterek yaptılar. Emeklilerin aylık bağlama oranlarını (ABO) düşürdüler. Emekli aylıklarının ilk hesabındaki büyümenin etkisini yüzde 100’den yüzde 30’a düşürdüler. Emekli aylıklarının alt sınırını yüzde 70’ten yüzde 35’e düşürdüler. Emekli aylık artışlarında sadece resmi enflasyonu dikkate aldılar. Büyümeden, pastadan emekliye pay vermediler. Bütçeden sosyal güvenliğe aktarılan kaynakları azalttılar. Örneğin son 10 yılda bütçeden sosyal güvenliğe ayrılan kaynaklar yüzde 17-20 bandından yüzde 13’lere gerilemiş durumda (Tablo 2). Bu veri emeklilerin yükünün arttığı iddiasını da çürütüyor.
Kaynak: Cumhurbaşkanlığı SBB 2026 Yılı Bütçe Gerekçesi
Bunların üstüne bütçeden SGK’ye yapılan transferlerin payını da düşürdüler. Sonuç emekli sefaleti ve yoksulluğu oldu. Son on yılda emekli sayısı yüzde 50 artarken bütçeden ayrılan pay yüzde 17-20 bandından yüzde 13’lere geriledi.
Sosyal güvenlik sisteminin bir dizi yapısal sorunu olduğu kuşku götürmez: kayıt dışılık, istihdam oranının düşüklüğü, ücret düşüklüğü, aktif-pasif oranının düşmesi vb. Ancak bunların hiçbiri emekli aylıklarında yaşanan bu neoliberal gaddarlığı açıklamıyor.
Hükümet tam bir neoliberal gaddarlıkla davranarak emeklilerin pastadaki payını küçülttü. Emeklileri sefalete sürükledi. Üstelik bu gerçeği saklamak için verileri tahrif ediyor, yükten ve açıktan dem vuruyorlar. Amasız fakatsız söyleyelim: Sosyal güvenlikte bir “kara delik” yok tam bir “kara vicdan” ve neoliberal gaddarlık var!
Emekli aylıklarının düşüklüğünün sebebi SGK’yi şirket gibi yönetmeleri ve SGK’ye aktarılan kamu kaynaklarının azaltılmasıdır. Emekli aylıklarının artmasının yolu ise sosyal güvenliğe ayrılan kamu harcamalarının artması ve sosyal güvenliğin yapısal sorunlarının üzerine gidilmesidir. Öncelikli ve acil adım düşülen kamu harcamalarının artırılmasıdır.